Retrofütürist Yaklaşımlar: Arda Yeniay

Yapım Ayşan Melis Çiftçi

Bu röportaj, Home Art Nisan 2025 sayısında yayımlanmıştır.

Sanat ve tasarım dünyasında özgün bakış açısıyla dikkat çeken Arda Yeniay, yaratıcı keşiflerle dolu bir kariyer yolculuğuna sahip. Bilkent Üniversitesi’nde iç mimarlık eğitimi aldıktan sonra, Milano Domus Academy’de ürün tasarımı üzerine yüksek lisans yapan Yeniay, Berlin ve İstanbul’da uluslararası tasarım ofislerinde deneyim kazanmış. Bugün, Arda Yeniay Studio adı altında sanat ve tasarımın sınırlarını zorlayan koleksiyonlar üretmeye devam eden tasarımcı, hem dijital hem de fiziksel dünyada iz bırakan eserleriyle dikkat çekiyor.

Tasarımlarınızda hangi temalara öncelik veriyorsunuz?

Geçmiş ve geleceği buluşturan bir tasarım anlayışı benimsiyorum. Retrofütürizm bu noktada en büyük ilham kaynaklarımdan biri. Geleneksel el işçiliğini modern üretim teknikleriyle harmanlayarak hem tanıdık hem de yenilikçi bir tasarım dili oluşturuyorum. Aynı zamanda sürdürülebilirlik benim için vazgeçilmez bir kriter. Kalıcılık ve ‘longevity’ (uzun ömürlülük) ilkesiyle tasarladığım eserler, nesiller boyunca aktarılabilecek zamansız değerler taşıyor.

Şu an hangi projeler üzerinde çalışıyorsunuz?

Farklı disiplinleri bir araya getiren birkaç proje üzerinde yoğunlaşmış durumdayım. Bunlardan biri, doğa, teknoloji ve modüler yaşam kavramlarını buluşturan yenilikçi bir konsept proje. Bu proje ile mekan ve insan arasındaki ilişkiyi yeniden tanımlayarak, tamamen kişiselleştirilebilir bir yaşam deneyimi sunmayı hedefliyoruz. Ayrıca, mevcut koleksiyonlarımı genişletmek için malzemenin sınırlarını zorlayan heykelsi formlar üzerinde çalışıyorum. ‘Form follows production’ (form, üretimi takip eder) ilkesiyle, her tasarımı malzeme ve üretim tekniklerinin sunduğu olanaklarla şekillendiriyorum.

Tasarımlarınızda işlev kadar estetik de ön planda. Bu dengeyi nasıl kuruyorsunuz?

Estetik ve işlevsellik birbirini tamamlayan unsurlar. Bir tasarımın yalnızca güzel görünmesi yeterli değil; aynı zamanda kullanışlı ve sürdürülebilir olmalı. Bu dengeyi sağlamak için her projeye malzemenin doğal özelliklerini ve üretim tekniklerini detaylı bir şekilde analiz ederek başlıyorum. Organik formlar ve akıcı yüzeyler tasarımlarımda hem estetik hem de ergonomik bir denge yaratmamı sağlıyor.

Universe Two Legs Table tasarımınız The Times’ta öne çıkarıldı. Bu proje hakkında bilgi verebilir misiniz?

Londra’nın prestijli konut projelerinden Mulberry Square Townhouse için tasarlanan Universe Two Legs Table, Banda Property tarafından Chelsea Barracks’ta hayata geçirildi. Bu tasarım, mermerin sınırlarını zorlayan heykelsi formu ve monolitik yapısıyla hem işlevsel hem de sanatsal bir obje olarak konumlanıyor. Her bir ayağının tek parça masif travertenden oyularak şekillendirilmesi, malzemenin doğallığını ve gücünü vurguluyor. The Times tarafından öne çıkarılması, tasarımın mimari konseptle uyumunu ve estetik değerini bir kez daha gözler önüne serdi.

 Başarılı bir mimar olmanın sırrı nedir?

Başarının sırrı, konfor alanından çıkmak ve sürekli keşfetmek. Özgün bir bakış açısı geliştirmek, tasarım dünyasında fark yaratmanın en önemli yolu. Benim için merak, güncel kalabilmek, cesaret ve sınırları zorlamaktan çekinmemek temel ilkeler. Yeni malzemeleri ve teknikleri araştırıp, tasarımın felsefi ve duygusal boyutlarına da odaklanıyorum. Ayrıca doğru iş birlikleri kurmak çok önemli. Uluslararası galeriler ve markalarla geliştirdiğim ilişkiler, tasarımlarımın geniş kitlelere ulaşmasını sağladı. Ancak en önemlisi, kendi tasarım dilini yaratmak ve bu vizyonda istikrarlı bir şekilde ilerlemek.

ardayeniay.co