WORKSHOPS

Geleceğin Oturma Odası

House Beautiful Yaratıcılık Akademisi’nin üniversite işbirliğiyle yapılan atölye ve etkinlikler serisinin ilki geçtiğimiz ay İstanbul Teknik Üniversitesi’nin Taşkışla binasında gerçekleşti. Proje Yönetmeni İTÜ Mimarlık Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü

24 Temmuz 2025

Geleceğin Oturma Odası

Teknoloji her gün yeni gelişmelerle hayatımıza dahil oluyor ve rutinlerimizi, alışkanlıklarımızı değiştiriyor. Alışkanlıklarımız ve rutinlerimiz değiştikçe, yaşadığımız mekanların değişmesi de kaçınılmaz oluyor. Her ne kadar bu teknolojiler, özellikle bilgi ve iletişim teknolojileriyle yepyeni olanaklar sunsalar da dönem dönem mekanlarımızı domine ettikleri bir gerçek. Aynı zamanda doğal yaşamdan kopuşa yönlendirdikleri ve olumsuz alışkanlıklar oluşturduklarıyla ilgili de birçok eleştiri mevcut. Mimarlar ve tasarımcılar kullanıcı odaklı, sürdürülebilir tasarım yaklaşımlarıyla bu teknolojilerin olumsuz etkilerini önleyerek, insanların doğalarından uzaklaştırmadan teknolojiyi adapte etmelerini sağlayabilir. Gerçekleşen çalıştayın konusu da bu kapsamda geleceği teknoloji-doğa-insan üçgeninde irdeleyen öngörülerde bulunarak, olası yeni hayatın yaşayanlarına oturma odası tasarlanması olarak planlandı. 18 katılımcıyla gerçekleşen çalıştayda, İTÜ Mimarlık Fakültesi bünyesindeki farklı bölümlerden öğrenciler dört karma olarak çalıştı.

Nisa Eser, M.Furkan Yavuzer, Ece Özkan, Aylin Altunsöz, Nursel Maraşlı

1 / 4

Nisa Eser, M.Furkan Yavuzer, Ece Özkan, Aylin Altunsöz, Nursel Maraşlı

Workshop süresince, 1. grup ilk adımda bir vizyon panosu oluşturarak gelecekle ilgili heyecan verici anahtar kelimeleri araştırdı. Sonrasında ise bir persona oluşturup, bu hayali karakterin bir gününü detaylandırarak canlandırdı. Bu günlük rutine bağlı olarak, özel bir moodboard tasarlandı ve persona için ideal bir apartman tüm bu araştırmalara dayanarak hayal edildi. ‘Alive Space’ konsepti böylece yaşam alanlarındaki potansiyel değişiklikleri, anahtar kelimeler üzerinden düzenleyerek ortaya çıkarıldı.

İrlana Çağla Kocagil, Elif Sude Aşkın, Ezgi Selin Karadem, Bengisu Akın

2 / 4

İrlana Çağla Kocagil, Elif Sude Aşkın, Ezgi Selin Karadem, Bengisu Akın

2150 yılında nasıl bir yaşam alanına sahip oluruz? Kara kutuların geçmişten günümüze ebatlarındaki büyüme göz önüne alındığında, gelecekte yaşam alanlarımızın kara kutunun içinde oluşması olasılıklardan birisi. Bu olasılık üzerinde durarak şu anki salon algısından uzaklaşıp, tek kişilik salon kavramı üzerinde çalışıldı. Artan nüfus, bulaşıcı hastalıklar, küresel ısınma, teknolojideki gelişmeler ve bireyselleşme sonucunda bireylerin daha küçük alanlarda yaşamaya yöneldiği senaryoda, belirlenen persona da teknolojik kapsül alanda yaşayan bir birey oldu. Bütün aktivitelerini tek koltukta halledebilen birey, toplantılarını ve diğer sosyal aktivitelerini hologram teknolojisiyle gerçekleştiriyor. Tasarlanan oturma alanı iç içe geçen yarım dairelerden oluşuyor. Alttaki yarım daire üsttekini kaplayarak bireye dijital deneyimler sunuyor. Yemek yeme eyleminin besin kapsülüyle karşılandığı kurguda, girişte sağlık taraması yapılıp, vücut verilerine göre bireyin yeme ihtiyacı gideriliyor. Aynı zamanda gelecekteki hava kirliliği göz önünde bulundurularak, sağlık taramasında birey, odanın içindeki oksijen seviyesine de uyumlu hale getiriliyor.

Sevicandan Ünal Çağlar, Halil Emir Taşar, Tuana Tuğçe Ünal, Bilge İlayda Küçük

3 / 4

Sevicandan Ünal Çağlar, Halil Emir Taşar, Tuana Tuğçe Ünal, Bilge İlayda Küçük

‘Doc House’, 50 yıl sonrası için doktorlara yönelik tasarlanmış bir yaşam alanı. Artan nüfusla birlikte kişi başına düşen metrekarenin azalacağı öngörülerek 36 m2’lik bir alan tasarlandı. Alandaki bu küçülme sebebiyle, çok fonksiyonlu, katlanır ve iç içe geçebilen mobilya tasarımına gidildi. ‘Doc House’ içinde bu tasarım aydınlatma, oturma birimi, spor yüzeyi, masa ve yatak birleştirilerek ve tavana yükseltilerek kullanıldı. İkinci kullanım ise kayar dolap sistemiyle opsiyonel giyinme alanı oluşturabilen bir sistem oldu. Mutfak dolabının üzerinde Häfele’den seçilmiş bir ayırıcıyla mutfağın kullanılmadığı zamanlarda gizlenebilmesi sağlandı. 36 m2’de kurgulanan bu yaşam alanı, gelişmesi öngörülen teknolojiyle birlikte kullanıcı için uzaktan tarama teknikleriyle hastalarını muayene edebileceği bir home-office fonksiyonu kazandı.

Zeynep Gökkaya, Gül Deniz Aksoy, Tuana Akbulut, Arman Bayboğan, Ammar Badawy

4 / 4

Zeynep Gökkaya, Gül Deniz Aksoy, Tuana Akbulut, Arman Bayboğan, Ammar Badawy

21. yüzyılın son çeyreğine girerken, toplum, yaşam ve teknoloji alanlarındaki değişiklikler, oturma odalarımıza nasıl yansıyacak? Kara kutuların hayatımıza girmesiyle değişen alışkanlarımız göz önüne alınarak, geleceğimize dair öngörülerimizle tasarlanan bu yaşam alanı hem heyecanlandırıcı hem de farklı birçok konu hakkında düşündürücü etki oluşturuyor. Tasarım şekillendirilirken, teknolojinin günlük hayatımızdaki yerini gelecekteki oturma odalarına entegre etmek adına kara kutulardan kurtulup, teknolojiyle iç içe mekanlar kurmak amaçlandı.

DAHA FAZLASI

Mekanı Sesle Giydirmek

Mekanı Sesle Giydirmek

İç Mimar Atilla Kuzu, mekan ve ses ilişkisini, sürükleyici izleme/dinleme deneyimini Bang&Olufsen’in tasarım harikası ürünleri üzerinden anlatıyor.

Mekan ve Renk İlişkisi

Mekan ve Renk İlişkisi

Yaratıcılık Akademisi renk kategorisi videoları Jotun sponsorluğunda gerçekleşti.